Never give up! / Asla bırakma!

Herkese merhaba!
Bugün harikalar diyarımda ilk motivasyon yazımı sizinle paylaşacağım. Açıkçası bu yazı dizisi için uzun zamandır düşünüyordum ve planlar yapıyordum. Sonra dedim ki yaz kızım Selin! :) Çünkü yazdıkça, paylaştıkça çoğalır güzel duygular. İlk motivasyon yazım ne hakkında olmalıydı? Tabii ki, hayallerimi gerçekleştirme yolunda neler yaptığım, neler yapabileceğim ve kendi potansiyelim hakkında. 

Hepimiz çocukluğumuzdan beri, hatta kendi bilincimize vardığımızdan beri hayaller kurarız. Kimimizin hayal gücü çok geniştir, kimimiz kendimize yetecek kadar hayal kurmayı severiz. Ya da ulaşılabilir hayaller kurmayı mı tercih ederiz? Sanırım ben hayal gücü geniş olan kesimdenim. Örneğin: Daha 4 yaşımda okuma bilmeden hikaye kitaplarının sadece resimlerine bakarak kafamda bir hikaye kurgular gerçekmiş gibi çevreme anlatırmışım :) Elbette ki bu geniş hayal gücü zamanla daha farklı bir boyut alıyor, törpüleniyor ancak eski gücünden de bir şey kaybetmiyor. 

Lise yıllarımda istemediğim bir okula gitmek zorunda kalmıştım nadide sınav sistemlerimiz yüzünden. Canım anneciğim benim şimdi ona minnet duyabileceğim bir bölümü benim için çok isteyerek tercih etmemi sağlamıştı: Grafik tasarım ve fotoğrafçılık. Büyük bir ön yargıyla girdiğim bölümümü kendime birçok şey katarak bitirdim. Bunların en başında da hayata sanatçı bakış açısıyla bakabilmek gelir şüphesiz. İnsanları bir tablonun içindeymiş gibi incelemek, irdelemek...

Lise sonda okuduğum bölümden biraz farklı bir bakış açısıyla hayatımda yapmak istediğim mesleğin iletişim sektöründe olduğunu anladım. Tam bir yıl boyunca Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin önünde kendimi hayal ederek deli gibi ders çalıştım. -Bu süreçte meslek lisesi mezunlarının yaşadığı zorlu süreçli hatırlatmak isterim.- Hedefimden hiç sapmadım, en önemlisi içimdeki umuttan hiç vazgeçmedim ve sonuç... 4 sene önce hayalini kurduğum fakülteden alabileceğim en iyi derslerle ve başarılarla mezun oluyorum. Özellikle bu sene üniversiteye hazırlanan okuyucularım: Lütfen ileride olmak istediğiniz kişiden ve hayallerinizden asla vazgeçmeyin! 

Hedeflerimizi gerçekleştirdikçe doymuyoruz bence. Biri bitiyor diğerine koşuyoruz, sonra bir diğeri... Hayat böyle bir döngü içerisinde ilerlerken asla bizi beklemiyor, üstüne bir de karşımıza aşılması çok zor, yıpratıcı evreler koyuyor. Önemli olan bu evreleri en sağlam şekilde, alabileceğin en iyi dersleri alarak atlatabilmek. Düşmeden, usanmadan, parçalara ayrılmadan ve şükrederek!

Bir gün geri dönüp baktığınızda kendiniz için çizdiğiniz hayatın size ait olduğunu hissederek, sizi yıldırmaya, elemeye çalışan insanlara inat, kendi hayallerinizle, kalbinizle,vicdanınızla ve söke söke kazandığınız başarılarınızla var olduğunuzu hissedebilmeniz dileğiyle! İçinizdeki potansiyele inanın. :)

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın. Follow the white rabbit!


Selin Türkol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Instagram