Hayata Gülümse! / Smile to Your Life!

Herkese mutlu akşamlar!
Yazıya başlamadan müzik önerisi için: tıklayın!
Bu güzel Pazar gecesinde bir şeyler yazmak ve sizleri de bu işin içine dahil etmek istedim. :) Son zamanlarda okuduğum kitaplar da bu yazı için beni teşvik etti elbette. Uzun zamandır hayatımda birçok problemle, meşguliyetlerle boğuşurken geçen hafta bir an durdum ve düşündüm. Nefes alıyorum! 
Ne yazık ki bu müthiş hissi hayatın kargaşasından ve keşmekeşinden sürekli unutur haldeyiz. Şükür etmek ne kelime sürekli bir isyan halindeyiz. İşinde mecburiyetten çalışanlar, sevmediği bir bölümü okuyanlar ya da hak etmediği bir hayatı yaşadığını düşünenler. Aslında isyan ederek mevcut durumu daha da kötüleştirir haldeyiz. Hayatta her zaman boşlukları görüyor, kazanımlarımızı görünmez hale getiriyoruz. Nasılsa kazandık değil mi, atlattık o aşamayı? Belki de en çok böyle düşünmek insanları hissizleştiriyor ve isyana sürüklüyor. Bir hayali gerçekleştirince o hayalin hayatımızdaki değeri bir hiç halini alıyor ve bunu artı hanemize eklemeyi unutuyoruz. Oysa ki hayatımızın her evresinde iyi günde, kötü günde başarılarımızı, sevdiklerimizi, mutluluklarımızı düşünsek nasıl olurdu? Kötü olan her şeye, olumsuzluklara, problemlere gülümseyip geçebilsek hayat daha kolaylaşmaz mıydı? Yazı da sevebilseydik kışı da, ikisi de hayat belirtisidir çünkü. Şu koca evrende küçücük bir noktayız ancak geleceğe öyle güzel şeyler bırakırız ki adımız her daim hatırlanır. Bu yüzden içimizdeki iyi yanı da kötü yanı da aynı samimiyet ve olgunlukla karşılamak daha huzurlu hissettirir. Aynı şekilde sana iyi niyetle yaklaşan da kötü niyetle yaklaşan da, seni takdir eden de seni kıskanan da yüzünde kocaman bir tebessüm oluştursun. Hayatı bütünüyle kabul etmek, kendinle barışmanın ilk adımıdır çünkü. Seni sevmeyenlerden de, seni kim olursa ol sevenlerden de ders çıkarmayı öğren, her biri hanene deneyim olarak kazınsın. Nefes al ve şükret!


Her ne kadar biraz optimistik bir bakış açısıyla olayları algılamaya başlasam da, kısacık hayatta gereksiz isyanlarla kendini yormaktan, kalbini kötülükle doldurmaktan iyidir ve bu yazıyı yazmamı sağlayan, bana ilham olan kişi sen kendini biliyorsun, sevgiler :)

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın. Follow to white rabbit!

Selin Türkol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Instagram