Minimalist Yaşam İçin Öneriler / Suggestions For a Minimal Life

Merhabalar!
Bugünkü yazımda bir süredir benim de uygulamaya çalıştığım minimal yaşam tarzının inceliklerini sizinle paylaşmak istiyorum. Bir süredir çokça gündemde olan ''sade'' yaşam tarzı, birçoğumuz tarafından beğenildi ve hayata geçirilmeye çalışıldı. Kimimiz bunu başardık, kimimiz hiç beceremedik, kimimiz de uygulamak için çabalıyoruz. Tüm bunlara rağmen gerçekten sade bir yaşam tarzının hepimizi dinlendireceğini ve bizi tüm fazlalıklardan kurtulabileceğine inanıyoruz. Ben de bir süredir hayatımı bu noktada düzenlemeye çalışıyorum ve gerçekten hem mental açıdan hem de bedenen ne kadar faydalı olduğunu sizlere bir kaç noktayla anlatacağım. Haydi başlayalım!


1. DAHA AZ TÜKETİN.
Evet bir moda ve güzellik bloggerı olarak size bunu önermek ve kendimce bunu uygulamak ne kadar zor gibi görünse de artık daha az tüketmenin bilincinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Sürekli ihtiyacımız dahilinde olmayanlara yönelmek, almak, almak ve daha çok tüketmek... Bu süreç hem maddi açıdan hem de manevi açıdan insanı yıpratıcı bir süreç olmaya başlıyor. Çünkü sürekli yeni çıkan ürünlere yönelmek, hemen onlara sahip olma isteği duymak bir süreden sonra insanı yorgun ve maddi açıdan güç durumda hissettiriyor. Olaya başka bir açıdan bakacak olursak, biz tükettikçe aslında artık eksilmeye başlıyoruz. Her açıdan bize sürekli sunulan kaynakları tüketmek ve hiçbir zaman tamamlanmış hissi duymak gerçekten geleceğimiz için bir kaygı duymamıza sebep oluyor. Sonuç olarak eğer sadeleşme sürecine girmek istiyorsanız, öncelikli olarak elinizde bulunanları tüketmeye ve ihtiyacınız dahilinde bir şeyler satın almaya yönelmeniz hem sizi daha iyi hissettirecek hem de daha kolay para biriktirmeye başlayabileceksiniz! :)


2. FAZLALIKLARDAN KURTULUN.
Evinizde, giyinme dolabınızda, hayatınızda artık size fazla gelen, kullanmadığınız ve ilişkili olmadığınız her şeyi, fazla kilolar da dahil hayatınızdan çıkarın! Tüm bu unsurları bir anda hayata geçirmek elbette çok zor. Ancak; adım adım başlamak en iyi olacaktır. Hayatınızda özelden genele giderek fazlalıklardan kurtulmanız çok daha kolay olacaktır. Kullanmadığınız ya da 1 kere giydiğiniz bir tshirt ya da elbise, alıp bir kenara attığınız herhangi bir eşya, yıllardır Facebook'ta arkadaş olmaktan başka hiçbir ilişkiniz olmayan arkadaşlar! Size hayatınızda fazla hissettiren ne varsa şimdi onları elden çıkarmaya başlayabilirsiniz.


3. DAHA AZ KONUŞUN, DAHA ÇOK DİNLEYİN.
Ben yıllarca bir şeyin değerini pek anlayamamıştım: İnsanları dinlemek. Evet itiraf ediyorum, 3 sene öncesine kadar daha çok şey söylemenin hayattaki en önemli şey olduğunu düşünüyordum ve insanları yeteri kadar dinleyemiyordum. 3 sene önce hayatımı biraz değiştirmek üzere karar alarak -biraz da iletişim öğrencisi olmaya başlamamın buna katkısı var.- insanları daha çok dinlemeye ve onların düşüncelerini daha çok anlamaya çalışmaya başladım. Bunu yapmanın hayatıma katkısı oldukça fazla oldu. Böylece insanların da farklı görüşlerini hayatıma katarak ve daha ''önemli'' meseleleri konuşarak kendime faydalı bir alışkanlık edinmiş oldum. Ayrıca, hayatı daha fazla komplike hale getirmeden yapılması gereken bir kaç şey daha var onlar da: Kızgın olduğunda belli etmek, söylemek istediğini ima etmeden direk söylemek, özlediğinde aramak, sorunları tek taraflı değil çift taraflı görebilmek ve çözüm odaklı olmak!

4. SEVDİĞİNİZ ŞEYLERİ YAPIN.
Kaç yaşında olursanız olun, hayatınızın her evresinde kendinize faydalı gelen şeyleri yapmalısınız. Başkalarının size ne söylediğinin ya da yaptığınız işe nasıl baktığının hiçbir önemi yok. Çünkü bu hayatı yaşayan sizsiniz ve yaşam kalitenizi siz belirliyorsunuz, başkaları değil. Bu yüzden ne kadar yoğun bir yaşam temponuz olsa da günün içinde kendinize 1 saat ayırarak sevdiğiniz şeyi yapmanız hem sizi daha mutlu edebilir hem de bir şeyi başarma duygusuyla daha hafiflemiş hissettirir.

5. TEKNOLOJİYE BİRAZ ARA VERMEK.
Belki de gündelik hayatımızda sadeleşmek için yapabileceğimiz en zor şeylerden biri teknolojiye ara vermektir. Çünkü; şu an öyle bir dünyanın içindeyiz ki birbirimize ''neredeyse'' internet kablolarıyla bağlıyız. Biriyle sorunlarımızı yüz yüze halletmek yerine whatsapp'ten konuşarak halletmeye çalışıyoruz ve insan bir süre sonra fark ediyor ki: teknoloji bireyler için bir araç değil, amaç haline gelmiş durumda. Oysa ki, günlük yaşam içinde telefonu bir kenara bırakarak birbirimizle daha samimi ilişkiler kursak nasıl güzel olur değil mi? Belki de sürekli geçmişe duyulan özlem de bu sorundan kaynaklanıyor olabilir. Bu yüzden günün belli periyotlarında telefonu, televizyonu, bilgisayarı ve tüm teknolojik aletleri bir kenara bırakarak kendimizi dinlememiz ve sevdiklerimizle vakit geçirmemiz yaşam kalitemizi gerçekten arttırabilir.

Tüm bu unsurlar göz önüne alındığında gerçekten nasıl karmaşık bir hayatın içinde olduğumuzu fark edebiliyoruz değil mi? Kendi hayatımızın yöneticisi olabilmek ve gerçekten sade/minimal bir hayat yaşamak bizim elimizde! Bunun için adım atmak isteyenler ancak bu süreci gerçekten zorlu bulanlar hayatı daha fazla bekletmesin. Bir an önce bu sürece dahil olsun.


Benim hayatı sadeleştirirken dikkat ettiğim başlıca unsurlar bu şekildeydi. Bu konu üzere daha fazla bilgi almak isteyenler ''Sade'' kitabını okuyabilir ve kendince hayatına uyarlayabilir. :) Unutmayın: Less is more!

Umarım bu yazım sizler için faydalı olmuştur. Sorularınızı ve yorumlarınızı aşağıdaki yorum kutucuğuna bırakırsanız çok sevinirim!


Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın. Follow the white rabbit!

Selin Türkol

3 yorum:

  1. Selin hanım, paylaşımınız için teşekkür ederim. Verdiğiniz bilgiler gerçekten değerli. "Less is more"kavramına ben de inanıyorum. Sevgilerle.

    YanıtlaSil
  2. Rica ederim, beğenmenize çok sevindim. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  3. Şöyle rutin bir günümüzü ele alırsak, birçoğumuz sabah uyandığında okula ya da işe giderken hep aynı soruyu aynanın karşısında kendisine soruyor: ‘’Bugün ne giyeceğim?’’. Bununla birlikte, hep benzer bir yakınma söz konusu. O da ‘’Giyecek hiçbir şeyim yok!’’. Aslında bir yönüyle hak verebiliriz bu yakınmaya. Çünkü mağazalarda görüp kapıldığımız indirimler, gün içinde maruz kaldığımız, hızlı tüketimi körükleyen reklamlar, gardıroplarımızın ve evlerimizin gereğinden fazla ürünle dolup taşmasına sebebiyet verdi.

    Sürdürülebilir moda ve minimalizm hakkındaki yazımızı okumak isterseniz linke tıklayabilirsiniz: https://www.tarz2.com/azalt-ferahla-paylas-cogal

    Bizi takip etmek isterseniz:
    facebook.com/tarz2com
    twitter.com/tarz2com
    instagram.com/tarz2com

    YanıtlaSil

Instagram