Herkese merhabalar!
Bugünkü yazımda sizlere Mayıs ayı boyunca favorim olan kozmetik ürünlerimden ve ay boyunca izlediğim dizilerden, dinlediğim müziklerden bahsedeceğim. Haydi başlayalım!
Mayıs ayı benim için özel bir ay, tüm özel günleri içinde barındırıyor :) Bu yüzden bu ayı oldukça yoğun geçirdim. Kozmetik olarak da tüm ay boyunca hemen hemen aynı ürünleri kullandım. Ancak bu ay yeni satın aldığım ve hemen favorim olan ürünlerden bahsedeceğim:
H&M Beauty-Apricot Allık
H&M markasının alt reyonu olan beauty bölümünün ürünleri gerçekten bir harika! Fiyat ve kalite kıyaslamasına baktığımızda kesinlikle sizi pişman etmeyen ürünler. Üstelik bu bölüm sürekli indirime giriyor ve böylece daha ucuza kaliteli kozmetik satın almış oluyorsunuz. Ben bu allığı indirim döneminde 10 TL'ye almıştır. Pigmentasyonu ve kalıcığı gerçekten beklentimin üzerinde çıktı. Rengi de çok günlük ve her kombine uyacak cinsten. H&M Beauty bölümünde bu allıkların herhangi bir rengine rastlarsanız kesinlikle satın alın ve deneyimleyin derim.
NYC 817 Far Paleti
Neredeyse Mayıs ayının son haftalarında bu paletle tanışmış olmama rağmen, palet içerisindeki tüm renklere bayıldım ve günlük makyajımda çok fazla kullandım. Kalıcılıkları çok fazla değil, uygularken de biraz tozutma yapıyor ancak sade ve hızlı bir makyaj yapmak istiyorsanız böyle bir far paletinin elinizin altında olması size büyük kolaylık sağlayacaktır. Fiyatı ise 5.99 TL'di.
ZOEVA 221 Blending Brush
Bu ay doğum günümde aldığım en güzel hediyelerden biri olan bu fırça canım kekem Cansın'ın bana Yurtdışı hediyesi <3 ''Her kızın bir karıştırma fırçası olmalı.'' mottosundan yola çıkarak bu fırçayı bana hediye etti :) Ben de böylece ilk defa bir Zoeva ürününü kullanma fırsatı yakaladım. Gerçekten fırçanın kılları çok yumuşak ve far uygulamasını çok güzel bir şekilde yapıyor. Yurtdışına çıkacak bir tanıdığınız varsa ya da yakın zamanda siz yurtdışına bir ziyaret gerçekleştirecekseniz mutlaka Zoeva markasına ait makyaj fırçalarını deneyimleyin.
Golden Rose Velvet Matte 16 Numara & HM Beauty-Choc Theraphy Dudak Kalemi
Golden Rose'un 16 numaralı bu rujunu aldığım günden beri o kadar çok kullandım ki. Gerçekten hem günlük olarak hem de akşam yemeklerinde doğal makyajlara çok güzel uyum sağlıyor. H&M markasının bu dudak kalemi ise son derece kalıcı, sürümü çok kolay. Öyle ki bazı günlerde yalnızca ruj olarak bu kalemi kullandım. Yalnız dudak kalemini ruj olarak kullanırken dikkat edilmesi gereken asıl nokta dudakları öncesinde nemlendirmektir. Bu noktaya dikkat edildiğinde ruj olarak da çok güzel bir renk veriyor.
Bu ayki kozmetik favorilerim bu şekildeydi. Şimdi gelelim bu ay deliler gibi izlediğim diziye: Younger.
TLC kanalında yayınlanan Younger dizisine ilk rastladığımda ilk olarak dikkatimi çeken dizinin 20 dakika olmasıydı. Gerçekten dakikalarca sıkmayan, konusunu eğlenceli bir şekilde aktaran bir dizi. Sex and the City tadında dizilerden hoşlanıyorsanız kesinlikle bu diziye de bayılırsınız. Dizinin konusunu ise bir siteden alıntı yaparak buraya bırakıyorum :)
''40 yaşındaki evli ve çocuklu Liza, evlenmeden önce işini bırakmış ve kendini ailesine adamaya karar vermiştir. Şimdilerde ise hiç beklenmedik bir anda bekar kalınca tekrar iş hayatına dönmeye karar verir. Yalnız bir sorun vardır: Hiçbir yerden olumlu dönüş alamamaktadır. Onun yaşındaki birinin iş yaşamına böyle neredeyse baştan başlaması imkansızdır. Bir gün barda tanıştığı 20’lerinin sonundaki bir adam Liza’yı aslında olduğundan daha genç göründüğüne inandırır. Liza ise en yakın arkadaşı Maggie’nin makyaj başta olmak üzere türlü yardımlarıyla taptaze bir hale bürünür ve kendini 26 yaşında olarak tanıtmaya başlar. İnanan ve kendine güvenen bu yeni haliyle bir yayıncılık firmasında, acımasız ve sağı solu belli olmayan patron Diana’nın yanında asistanlık işini kapar. Burada kendi gibi asistan olan iş arkadaşı Kelsey ile bir takım olur ve böylece hayalindeki kariyerin basamaklarına ilk adımını atar.''
Bu ay boyunca en çok dinlediğim müzikler ise şu şekilde:
Umarım bu yazım sizler için faydalı olmuştur. Sorularınızı ve yorumlarınızı aşağıdaki yorum kutucuğuna bırakırsanız çok sevinirim!
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın. Follow the white rabbit!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder